Elektronik medikal cihazlar ın çalışma şartları ne kadar zorlu olabilir?

Elektronik tıbbi cihazların suya, sıcaklığa ve basınca karşı hassas olduğunu biliyoruz. Örneğin, cep telefonlarımızı kullanırken üzerlerine sıvı dökülmemesi için koruruz. Çünkü sıvının elektronik sürücülere ulaşması halinde cihazın arızalanacağını biliyoruz. Ya da hava sıcak olduğunda telefonumuzu zarar görmemesi için daha serin bir yerde saklamamız gerekir. Hava soğuk olduğunda, onu daha sıcak bir ortama götürüyoruz. Elektronik sistemlerin sağlıklı çalışması için uygun bir nem ve sıcaklık değeri gereklidir. Bu değerlerin üstünde veya altında elektronik bileşenler kolayca arızalanabilir. Peki, elektronik tıbbi cihazların çalışma koşulları ne kadar zorlayıcı olabilir?

Elektronik bir tıbbi cihaz düşünün; her ameliyat öncesi steril olması için 135°C’de 1 saat basınçlı buhara maruz bırakılmalı, ameliyat sırasında sert kemik yüzeylerine şekil verilmeli ve ameliyat sonrası üzerinde kuruyan kan ve kemik dokularından kurtulmak için kimyasal sularla yıkanmalıdır. Bu elektronik tıbbi cihazların adı ortopedi ve travmatoloji alanında kullanılan cerrahi elektrikli alet sistemleridir.

Sıcaklık Faktörü

Tüm cerrahi elektrikli alet sistemleri 135°C’lik otoklav sıcaklığına dayanmalıdır. Bu işlemden sonra el aletleri oda sıcaklığına gelene kadar bekletilmelidir. Ancak artan maliyetler nedeniyle hastanelerde ameliyat sayısına göre sınırlı sayıda cerrahi güç sistemi bulunmaktadır. Bu nedenle tek bir cihaz sıralı işlemlere girebilir. Bu, cihaz kullanıcısının bir hatası değil, bir zorunluluğudur.

Bazı durumlarda hastane personeli, cihazın hızlı bir şekilde soğumasını istedikleri için soğutma spreyi sıkarak cihazı soğutmaya çalışır. Soğutma spreyi cihazın dış yüzeyini hızla soğutur ve el aleti kavranabilir hale gelir. Ancak cihazın iç sıcaklığı hala 100 derecenin üzerinde. Bu şekilde çalıştırıldığında cihaz zarar görebilir.

Bu nedenle cerrahi elektrikli aletlerin elektronik sürücüsünde yüksek sıcaklıklara dayanıklı komponentler kullanılmalıdır.

Sıvı Teması

Yüzeyinde kan ve doku sıçraması olan cerrahi elektrikli alet sistemlerinin ameliyattan sonra yıkanması gerekir. Ameliyattan sonra uzun süre bekleme sonucu cihazların üzerinde kan ve doku kurursa temizlenmesi çok zorlaşır. Bu nedenlerle, cerrahi elektrikli alet sistemleri operasyondan sonra en fazla 30 dakika içinde temizlenmelidir.

Her cerrahi alet sistemi, su koruma derecesine (IP) göre özel yıkama talimatlarına sahiptir.

Bazen bulaşıcı hastalığı olan hastaların ameliyatlarından sonra, yıkama işleminden sorumlu hastane personeli cihazın tamamen temizlendiğinden emin olmak için yıkama talimatlarının dışına çıkabilir.

Örneğin, IPX4 su korumasına sahip bir cihaz (sadece sıçramaya karşı koruma) musluk altında yoğun suda yıkanabilir veya IPX6 derecesine sahip kimyasal sulara daldırılarak temizlenebilir (musluk altında veya otomatik çamaşır makinesinde yıkanabilir).

Üretici, bir cihaz tasarlarken tüm riskleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu nedenle sterilizasyon ve yıkama koşulları belirlenirken bulaşıcı hastalığın hastane personeline ve diğer hastalara geçmemesi göz önünde bulundurulur ve tüm aşamalar testlerle kanıtlanır. Hastane personelinin kullanım ve yıkama talimatlarına uyması aslında hem kendisinin, hem bir sonraki hastanın hem de cihazın korunması açısından çok önemlidir. Cerrahi alet sistemleri, üreticinin yıkama talimatları dışında yıkandığında hasar görecektir.

Kör Testere ve Delme Sarf Malzemelerinin Yeniden Kullanımı

Cerrahi elektrikli alet sistemleri, tek kullanımlık cerrahi testere bıçakları ve matkap uçları ile kullanılır. Hastane ya da şirket bütçesi düşünülerek yapılan tasarruf öncelikle hastaya sonra da cihaza zarar vermektedir.

Kör bir cerrahi testere bıçağı ile yapılan bir diz protezi ameliyatında, kesme işlemi uzayacağından hastanın kemik yüzeyi zarar görecektir. Aynı zamanda, yüksek güçlü cihaz kör bir testere bıçağı ve kemikle karşılaştığında ekstra bir kuvvete maruz kalacaktır. Bu da cihazın mekanik ömrünün kısalmasına neden olur.

Değerlendirme

Cihazların gerçek kullanım ömrünün ortaya çıkarılabilmesi için üretici ile hastane arasında etkin bir iletişim kurulması gerekmektedir. Ameliyat sayısına göre cihaz sayısını belirlemek hastanenin; bu zor koşullara karşı önlem almak ise üreticinin sorumluluğundadır.

Cerrahi elektrikli alet sistemleri, yüksek maliyetli ve zor çalışma koşullarına sahip cihazlar oldukları için diğer elektronik tıbbi cihazlara gösterilen ilgiden biraz daha fazlasına ihtiyaç duymaktadır.

Bu postu paylaş :

LinkedIn
Twitter

İlgili Postlar